|
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAHIN ADIYLA |
|
Bütün mahlukat,bütün varlık Peygamberimize hayran olmuş.O'nu sevmişler.Vaktaki peygamberimiz (sav) anasından dünyaya geliyor, hemen Cebail (as) bir emir üzerine O'nu yeşil bir kundaga sarıyor. Cenab-ı Hak emrediyor:'' Muhammed'imi bütün dünyaya duyur.'' Bir anda Cebrail (as) denizdeki balıklara bile duyuruyor. Varlıklara haber veriyor. ahir zamna nebisi Muhammed mustafa geldi, dünyaya teşrif etti, adım attı dünyaya. Nebiler bile ahirett diz çöküp boyun bükecekler. Hz. Muhamme (sav) bütün insanlara şefaat edecek. Bizleride O'nun şfaatine nail eyle Ya Rab (amin).
Peyhamber Efendimiz (sav) bir defasında Hz.Ömer'e:
_''Ey Ömer! beni ne kadar seviyorsun?''
_''Ya Resulallah, nefsim hariç seni anamdan, babamdan,evladımdan çok seviyorum...?'' Resulullah (sav):
_''Ya Ömer, olmadı'' deyince Hz.Ömer:
_''Ya Resulallah, seni nefimdende çok seviyorum.''
_''Ya Ömer, şimdi gerçek mümin oldun . Şimdi iman kalbine yerleşti. Allah Resulünü nefsindende çok sevmedikçe kamil mümin olmazsın.''
Bizim halimize bakın. O mahkeme-i kübrada Resul-i zişan efendimiz (sav) gelecek, Cenab-ı Hak tarafından kendisine verilen Livau'ul Hamd sancagını açacak. O'na tabi olanlar, O'na biat edenler, O'nu sevenler. O'nu canından, malından, nefsinden, herşeyinden üsütün sayanlarO'nun sancagı altında haşr olacak. Bizleri de orada haşr-u cem eyle ya Rabbi!.
ashab-ı Kiram, Resulullah'ı okadar seviyor ki, O'nun etrafına toplanıp halka oldukları zaman bir an olsun gözlerini kırpmadan O'nu dinliyorlardı. Bir gün Sahabeyi Kiramdan bir zat Resulullah (sav)'e sordu: ''Ya Resulallah! Siz ne zamandan ,hangi vakitten beri nebisiniz?'' Resulullah (sav) buyurduki: '' Hz. Adem su ile toprak arasında iken ben nebi idim resul idim. Çükü Allah , ilk önce nurundan benim nurumu nebi olarak halketti.'' Cenab-ı Hak, Habibinin nurunu son halka olan Peygamberimiz (sav)'e gelinceye kadar bütün peygamberlerde gezdirdi ve son olarak nuru kendisine devredildi. Allah, bizleride O'nun şefaatine nail eylesin. Allah, O'nun güzel ahlakıyla bizleri, çocuklarımız, evlatlarımızı ahlaklandırsın. Yolunu izini kaybetmiş kullarını Cenab-ı Hak hidayete erdirsin. Kur'an ve Sünnet hayatını yaşamayı nasip etsin.
Ya Rabbi bize dogru yolu söylet. Bizi harama baktırma. Bize haram yedirme. Harama dogru yürütme. Razı olmadıgın yollara gönderme . Rızan dışında hiçbir yola bizi yönlendirip gönderme. Bizlere yardımcı Ol Ya Rab. Bizi bize bırakma ya Rab. Bize sahip ol. Bize sahip olmazsan biz kendimizi idare edemeyiz, nefs-i emmarenin pençesine , nefs-i emmarenin kucagına düşeriz. O nefs-i emmare bizi helak eder.
Aşk, yani birine duyulan şiddetli sevgiye senin gönlünde var. Bir bir kadının sevgisine senin gönlünde yer va. Fakat Hz. Muhammed (sav)'in sevgisi bir sevgilinin sevgisi kadardamı yok gönlünde. Birine aşık olunca denize atıyorsun kendini köprüen aşagıya. Kendine ateş verip yakıyorsun. İntihar edecegim diyorun. Hz. Muhammed'i (sav) o sevgili kadar bile sevmiyorsun.
'' Ya Resulallah! Ravzana geldim, beni kovma kapından. Fakirim, garibim, senin merhametine sıgındım sana geldim. Kovma beni ya Resulallah. Şefaat kıl bana, imdat eyle bana, mücrimem ya Resulallah. Ey Şefiu'l-mücrimin, Nur-i Ahad, kovma beni kapından.''
Bir gün bir arabi, Peygamberimiz (sav)'in huzuruna geir:
_'' Ya Resulallah, kıyamet ne zaman kopacak'' diye sual eder. Efendimiz bu suale karşı:
_'' Ey arabi, o bir emirdir. Emr-i mukadderdir. Ne vakit olsa olacaktır mutlak. Sen o gün için ne hazırladın?''
_'' Ya Resulallah , hiç bir hazırlıgım yok. Lakin Allah ve Resulü'nü çok seviyorum. Allah'ın Resulü (sav) o arabiye:
_ '' Ey arabi, sözünde gerçeksen, dogru söylüyorsan, sevdiklerinle beraber olacaksın.''
Allah'ım O'nun hürmetine, Muhammed Mustafa (sav) hürmetin nuru Kur'an, nuru tevhid hürmetine, zikir cemiyetleri hürmetineseni anan , seni zikreden, gece gündüz gözyaşı döken aşıkların, sadıkların, salihlerin hürmetine Habib'inin sevgisini gönlümüze koy, ya Rabbi.
Hele bizim halimize bakın. Bizim halimiz niye böyle perişan oldu. Niye Peygamberi sevmiyoruz. Naıl seviyorsunuz? Soruyorum. Kaç gram, kaç Hokka? Allah'ın sevgilisinin sevgisi ne kadar? İnanın ki, eger bir zereecik kadar Allah ve Resulü'nün sevgisi gönlümüzde olsa mecnun olur daglara düşer. Mecnun olur daglara çıkarız. Zerre kadar bir sevgimiz yok, sevmiyoruz. Mecnun da leylayı arıyordu, Rabbini buldu.
Peygamberi sevmek istiyorsan O'na çok selatu selam getir. Çünkü Cenab-ı Hak ayet-i celilesinde buyuruyor ki:
''Allh ve melekleri, Peygamber'e çok selavat getirirler. Ey Müminler! Sizde ona selavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.(ahzab:56) Allah ve melekleride peygamberi severler. Aman ya Rabbi! Bu nasıl sevgi? Cebrail (as) binlerce sene Hz Muhammed (sav)'e hizmet için şükür secdesi yaptı. Allah'a binlerce sene ibadet etti: ''Ya Rabbi sana hamdolun. Sana şükürler olsun ki, Resulün Muhammed (sav)'e hizmetçiolarak verdin.'' Allah'ım bizi ona gerçek ümmet eyle.O'nu sevenlerden eyle.
Yolda yürürken, yatarken Hz. Muhammed (sav) aklında olsun. O'na selat'u selam gönder. İster ;'' Allahümme salli ala Muhammedin veala ali Muhammed diye'' de, istesen; '' Allahümme salli ala seyyidina Muhammed'' de. Yeter ki O'na sürekli selat-u selam gönder.
Enes bin malik (ra) buyuruyor ki: '' Peygamberimiz (sav),benim üzerime bir kere selat-u selam getirenin nefesinden Yüce Allah , beyaz bir bulut yaratır. Allah, o buluta emreder,: ' rahmet deryasına dal bütün yeryüzüne yag!'. Allah Resulü buyuruyor; Dagların üzerine yagdıgı zaman, Allah, dagların üzerinde altınhalkeder, gümüş halkeder.''O'nun hürmetine yaşıyoruz. O'nun hürmetine nefes alıyoruz. O'nun hürmetinede kafirler yaşıyor. O rahmet deyasından yagan yagmur, O'nun hürmetinede kafirlerin çocuklarının üzerinede yagıyor. Gün gelir kafirlerin üzerine düşen her damladan Allah onlarada iman nasib eder.
Biliyorsunuz eskiden Hacca yaya olarak gidilirdi. Atalarımızdad yaya olarak gidip gelmişlerdir. Merkeplerle, develerle, katırlarla öyle gitmişler, yaya yürümüşler, ayakları patlamış. Su kırbaları, ekmekleri omuzlarında yol gitmişler. Öyle bizim gibi son model uçak, son model kılimalı otobüsler, kılimalı oteller nerde...Yinede begenmiyoruz. Oteller beş yıldızlı yinede begenmiyoruz. Eskiden ne meşakkatlerle hacca gidip gelmişler. Hac o Hacdır işte.
Adamın biride yaya olarak babasıyla birlikte Hacca dogru yola çıkmış. Kısa anlatıyorum. Babası yolda vefat etmiş. Adam, ne yapacagını şaşırmış.'' Ben ne yaparımbu yabancı memlekette'' diye söylenmeye başlamış. Babasını alıp yakaın bir köye götürüyor. Orada babasının yüzünü açıp bir bakıyor ki,babasının yüzü simsiyah. Sıfatı degişmiş. Aglamış aglamış ve aglamaktan yorgun düşüp gözleri kapanmış uyumuş. Rüyasında bir bakmışki, nurlu bir kişi içeri girdi, babasının yüzünü açtı , eliyle mesh etti. O kişi çıkarken yakalıyor.'' Sen kimsin?'' '' Ben, Muhammed'im (sav).Baban bana çok salat-u selam getirdigi için onun imdadına yetiştim.'' Babasını defnettikten sonra yoluna devam etmiş. Mekke2ye varmış. Kabe'yi tavaf ederken arkadaşları dua okuyorlar: 1. şavtın duası, 2. şavtın duası, 3.şavt duası....7. şavta kadar her şavtın duası var. Fakat babası ölen adam hep selat-u selam okuyor: '' Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed.'' arkadaşları diyorlarki:'' Yahu sende dua okusana .'' O adam diyor ki:'' Siz karışmayın bana ben onun sırrını ögrendim siz dua okuyun ben salat-u elam okuyacagım. Onun sırrıda selavatmış........
''SADAG'ALLAH'ÜL AZİM''